Muğla’nın Ula ilçesinde koruma altında olan 1. Derece Doğal sit Alanı’ndaki Akyaka Orman Kampı’nda ağaçların kesilerek beton dökülüp ticari alan haline dönüştürülmesinin ardından bu kez de oranlık alana konulan Saray niteliğinde jakuzili ve konserlerin verildiği karavan çevrecileri çıldırttı.
ORMANIN İÇİNDE KAÇAK BİR SARAY VE DİSKO
Gökova Ekoloji Meclisi sözcüsü Özlem Ulay yaptığı açıklamada “Muğla Vakfı’nın 1. Derece Sit ve Koruma Altında olan Akyaka ormanlarında ki 8 bin metrekarelik alanı betona çevirmesi ile başlattığımız hukuki süreç içerisinde yapılan incelemelerde orman alana kondurulan bir karavan karşımıza çıktı. Karavan değil bir saray, villa tipi ayrıca burada yaz aylarında konserler verildiğini öğrenince şoke olduk, disko gibi kullanıyorlar. Karavanın kaldırılması için jandarmaya suç duyurusunda bulunduk, konu ile ilgili soruşturma başlatıldı. Bu süreçten sonra başıma birşey gelirse Karavan ve Orman sorumlusu, Muğla Vakfı Başkanı’nın koruması M.A.(Mertcan ABBAK), Muğla Vakfı ve Sayın Valimizdir.) ifadelerini kullandı.
“ZAYTUNG DEĞİL BU GERÇEK”
Çevrecilerden Sedat Kaya yaptığı sosyal medya paylaşımında “Akyaka Orman Kampı’nda yaşananlar, klasik bir doğa kıyımından çok fazlası. Düşünün, adamın biri ormanın içine iki katlı, merdivenli, jakuzi önlü, soba bacalı ultra lüks bir karavan koymuş. Kısacası, karavan ama saray standardında. Hem torpilli, hem izinli. Zaytung değil bu, gerçek. Bu karavan öyle sıradan bir karavan değil. Öyle üç beş çam ağacının arasına “doğayla iç içe” koyulmuş bir kamp aracı hiç değil. Bu, doğayı önce paravanla çitleyip sonra jakuzisiyle “özelleştiren”, bitki örtüsüne lavabo ve antenle format atan, doğayla “entegre” olmak yerine doğayı “eklentileştiren” bir yapı. Lüks rezidans kültürünü ormana taşımışlar adına da “kampçılık” demişler. İmar Kanunu mu? O sadece biz sıradan ölümlüler için. Zira doğa koruma yasaları bu karavan için bir çadır tentesi kadar koruyucu olamamış. Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ise anlaşılan o ki, jakuzi kabarcıklarının sesinde boğulmuş.Çamaşırlar ağaçlara gerilmiş iplerde sallanıyor. Doğa korumada devrim bu işte: Orman, çamaşır odasıdır. Ağaçlar artık sadece karbon tutmaz, aynı zamanda televizyon anteni ve lavabo da tutar. Tabii ki soba da yanar, kızılçamın gölgesinde… Çünkü kampçılığın yeni hali bu.” dedi.
Kaya şu ifadeleri kullandı:
Yangın riski mi dediniz? O detay, mangalın yanında köz olmuş bir mesele artık. Peki, tüm bunlara kim izin verdi? Cevap: Kamu kaynaklarıyla doğaya fonksiyonel dekor muamelesi yapan Muğla Vakfı’nın işlettiği bir kamp. Sözleşme mi? Elbette var. Ama sadece kamuoyu sustuğunda geçerli. Sözleşmede “doğayı koru” denmiş, ancak oraya “ama” eklenmemiş. “Koru ama jakuziyle…” denilseydi, daha açıklayıcı olurdu.
ORMANDAKİ KARAVANIN İÇİNDE DİSKO PARTİLERİ VE KONSERLER VERİLİYOR
İş öyle büyümüş ki artık sosyal medya üzerinden davetkâr videolarla partiler, konserler organize ediliyor.Açık hava diskosu yapılıyor.“Müzik ruhun gıdasıdır” deniliyor ama burada doğanın azabı olmuş. Çünkü ekosistem konser istemiyor, koruma istiyor.Neyse ki, bu ülkede yaşam savunucuları var.Jandarma eşliğinde çekilen delil fotoğraflarıyla Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruldu.Gökova Ekolojik Yaşam Derneği, Gökova Akyaka’yı Sevenler Derneği ve birçok yurttaşın katılımı ile Muğla 4. İdare Mahkemesinde Muğla Vakfı’nın işletme sözleşmesinin iptali için Muğla Orman İşletme Müdürlüğü’ne dava açıldı. Belki de artık şunu yazmanın zamanı geldi.“Doğayı seviyorsan, karavanını evine çek.”Yoksa doğa bir gün soba borusu gibi öfkesini dışarı verecek. Ve o zaman jakuzi değil, vicdanlar kaynayacak” ifadelerini kullandı.
JANDARMA İNCELEME YAPTI
Gökova Ekoloji Meclisi üyeleri ve çevreciler Ula Kaymakamlığı ve jandarmaya karavan ile ilgili suç duyurusunda bulunduktan sonra jandarma ekiplerinin bölgeye gelerek inceleme yaptığı görüldü.